Keyifli Anılar

Danışanlarımla tedavi sürecinde, aramızda güçlü bir bağ oluşur… Bana büyük bir güvenle teslim oluyorlar. Kendilerini bir çocuk kadar özgür ifade ettikleri için bu durum zaman zaman çok keyifli anlar yaratıyor. Ben karşımda otuz ya da seksen yaşında bir kadın ya da erkek görmüyorum, paylaştığımız anlar içinde derin bir dostluk da gelişiyor. Tedavi bitiminde 23 Nisan neşesiyle ayrılıyorlar yanımdan, bu durum benimde onlarla birlikte her defasında aynı keyfi yaşamama neden oluyor.

KAÇ YAŞINDAYIM

Gündemi özel olan bazı toplantılarda ya da uzmanlığımın dışındaki konferanslarda kadın katılımcıların kaşla göz arası sorduğu ilk soru:

“Ben kaç yaşında gösteriyorum,” olur.

Elbette bu soruyu sormadan önce kendilerine çeki düzen verip umutlu gözler ve gülümseyen dudaklar takınırlar. Bu soruyu hangi kadının soracağını da kendilerine verdikleri çeki düzen ve bakışlarından hemen anlayabiliyorum.

Soruyu soran kişilerin yaş aralığını tahmin edemem ama kaç yaşında olurlarsa olsunlar cilt yaşlarını kesinlikle söyleyebilirim.

İnsanlar kaç yaşında olursa olsun 50-60-80 rakamların çok önemi yok, ben tüm insanların çocuk ruhu ile yaşadığını ve ruhun yaşlanmadığını görüyorum.

GERİ SAYIM

Almanya’dan gelen bir danışanım tedavisi bittikten sonra kalktı, aynaya bakmasını rica ettim

Şaşırdı “aa bitti mi?” diye sordu. “henüz değil,” dedim.

O aynaya bakarken ben de işlemin devamı için hazırlığımı yapmaya başladım. Bir süre sonra kadının usulca parmak hesabı yapıp geriye doğru saydığını gördüm 65-55-45 merakla ona doğru baktığımda gülümsedi heyecanla bana döndü

“inanamıyorum yirmi beş yaş gençleşmişim,” dedi.

Bu danışanım ile böyle bir hesap yapmadan başlamıştık tedaviye. Bazı danışanlarım ise önceden bu hesabı yapar

“Aman Şafak Hanım beş yaştan fazla gençleştirmeyin,”

ON YAŞ ÜSTÜ PARAYI ÖDEMEM

Karı koca birlikte gelen danışanlarımdan koca beş -on yaş gençleşmenin ona yeteceğini, kadın kendisinin de on yaş geriye gitmenin iyi olacağını söyledi. Daha sonra kadın yirmi yaş daha genç görünmek istediğine karar verdi. Kocası ise karısına dönüp

“Olmaz ben senin o kadar genç görünmeni istemem, on yaşın üstünde gençleşirsen üstünü kendin ödersin,” dedi.

Kadın bu duruma sinirlendi, kabul etmedi, tartışmaya başladılar ve bir süre sonra genç görünmekten vazgeçip çıkıp gittiler. Kapıdan çıkarken kadın ağlayarak

“Biz sizi sonra arayalım,” dedi.

Bense gülümseyerek öylece baktım arkalarından, evdeki kavganın devamını da merak etmedim değil.

ÖPÜŞEBİLİR MİYİM?

Dudak dolgusu için gelen bir danışanım, işlemden sonra birkaç gün dikkat etmesini söylediğimde sorduğu ilk soru

“Öpüşebilir miyim?” sorusu oldu.

“Mümkünse birkaç gün bu konuda da dikkat etmeniz gerekiyor,” dedim.

“Ne yani öpüşemeyecek miyim?” diye sormaya devam etti.

“Öpüşmeseniz iyi olur,” dedim.

Hemen erkek arkadaşını aradı, öpüşme orucuna onu ikna etti, ve bana dönüp

“Yaşasın! Ben hazırım,” dedi.

Biz de işleme başlayabildik.

SEKSEN DÖRT YAŞ

Şehir dışından bir telefon geldi. Bir hanım annesi için randevu aldı. Ve şunu ekledi

“Şafak Hanım annem seksen dört yaşında, Ajda Pekkan olmak istediğini söylüyor. Lütfen buna izin vermeyin.

Randevu günü kadın geldi son derece nazik, yaşını göstermeyen, dinamik ve bakımlı bir hanım duruyordu karşımda. Benden bir çok işlem istedi, ama o arada kızı aradı.

“Kızınız arıyor” diyerek telefonu kendisine verdim.

Önce kızıyla konuşmak istemedi, ve sesini yükselterek kızını azarladı. Sonra konuşmaya ikna oldu. Telefonu aldı ve tek bir cümle söyledi

“  Kapat bir daha arama beni,”

Bana döndü ve

“Yıllarca onların her istediğini yaptım, sıra bende,”

İşlemlere başladık. Kadın bizimle vedalaşırken, büyük bir mutlulukla

“Yıllar önce ablam size gelmişti, keşke o zaman ben de gelseydim, ama zararın neresinden dönersen kârdır değil mi?”